Blog

Dozen of articles. Improve your lifestyle now!

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Hissettirebiliyor Musunuz?

Çocuğunuzu seviyorsunuz. Ona değer veriyor, üstüne titriyorsunuz. Başına herhangi bir kötü şey gelmesi ihtimali içinizi sızlatıyor. Ona güzel şeyler yaşatmak için elinizden gelen her şeyi yapıyor, onu dünyanın kötülüklerinden korumak istiyorsunuz. Peki, çocuğunuza onu sevdiğinizi hissettirebiliyor musunuz acaba? Bunu yapmanız çok önemli, çünkü sevildiğini hisseden çocuklar psikolojik açıdan daha sağlıklı oluyorlar ve hayatta başarılı olma ihtimalleri daha yüksek oluyor. Araştırmalar sevgi, ilgi ve paylaşımın 6 yaş ve altındaki çocukların kişiliğinin oluşumunda büyük bir etkisi olduğunu gösteriyor. Bu açıdan bir şeyler yapıyorsunuzdur mutlaka, fakat önemini bilmediğiniz şeyler veya farkında olmadığınız hatalarınız / eksikleriniz olabilir. Bu yüzden aşağıdaki önerileri gözden geçirmenizi tavsiye ederiz.

*Gün içinde mutlaka sadece çocuğunuza ayırdığınız bir zaman dilimi olsun. Bunu yaşam şartlarınıza göre ayarlayın. Bu sırada telefonda, televizyonla, bilgisayarla ilgilenmeyin.

*Çocuğunuzun anlattığı şeyleri sonuna kadar dinleyin. Bu sırada onunla göz teması kurun.

*Ona her zaman aklınızda olduğunu hissettirmek için sağa sola espriler, sevgi sözleri veya basit, sevimli resimler içeren küçük notlar bırakın.

*Sizin için yaptığı not, resim vb. şeyleri ve aldığı hediyeleri saklayın. Bazılarını çerçeveletin veya bir web sayfası açıp orada biriktirin.

*Evin temizlenmesine, mutfak işlerine katılmasını sağlayın. Bazı ev işlerini beraber yapın. Çocuğunuzla oyun oynayın, onun kişisel bakımına yardımcı olun.

*Kahvaltı, akşam yemeği…mümkün olduğu kadar sofrada beraber olun.

*Çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olun. Fiziksel ve sosyal gereksinimleriyle ilgilenin.

*Kendisini koşulsuz sevdiğinizi bilmeli. Hiçbir zaman “Şunu yaparsan seni sevmem.” Demeyin.

*Çocuğunuzla sadece konuşmanızın bile ona zaman ayırdığınızı ve önem verdiğinizi göstereceğini biliyor musunuz?

*Onun duygu ve düşüncelerine önem verin. Özellikle kendisini ilgilendiren konular söz konusu olduğunda fikrini sorun, zevkini ve beğenisini dikkate alın.

*Merak ettiği konularda çocuğunuza yaşına uygun, açık ve anlaşılır cevaplar verin. Sorularını geçiştirmeye çalışmayın, cevabı ertelemeyin.

*Bir çocuğun yaşadığı duygusal kırıklık ve üzüntüler bir yetişkine çok basit ve anlamsız gelebilir. Ama bunu ona belli etmeyin. Çocuğunuzu anlamaya çalışın, onun sıkıntılarını ciddiye alın.

*Çocuğunuza sıklıkla gülümseyin. Ona sarılarak güven verin, başını okşayın.

*Anne – babasının birbirine ilgi ve sevgi gösterdiğini gören bir çocuk sevgiyi ve sevginin değerini daha derinden hisseder. Bu konuda ona olumlu örnek olun. Sizin sevgi ve saygı üzerine kurulmuş bir iletişiminizin olması çocuğunuzu son derecede olumlu etkiler.

*Sizden bir şeyler istediğinde hiç düşünmeden, ilk söz olarak “Hayır” demeyin. Bu çocuğunuzda onu dinlemediğiniz duygusunu uyandırır.

*Sevginizi sözlü olarak ifade edin.

*Beraber kitap okuyun. Çocuğunuz henüz okumayı bilmiyorsa gün içinde ona biraz kitap okumaya zaman ayırın. Bu çocuklarla kaliteli zaman geçirmenin etkili yollarından biridir ve çocuğun entelektüel gelişimine de olumlu katkıları olur.

*Çocuğunuzun mutlaka belli bir şeye ilgisi ve yeteneği vardır. Onu bu yönde destekleyin.

*Birçok çocuk evde bir hayvan beslemek ister. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz? Böyle bir talebi varsa onu hemen reddetmeyin. Bir düşünün, herhalde sizi fazla zorlamayacak bir evcil hayvan vardır.

*Sürekli talimatlar, emirler veren, kurallar koyan değil, sevgiyle yol gösteren ebeveynler olun.

*Çocuğunuzu eleştirmekte cömert, övmekte cimri olmayın. Yanlış bir şey yaptığı veya hoş olmayan bir davranışta bulunduğu zaman eleştirmeyi bildiğiniz gibi, güzel şeyler yaptığı veya bir başarı gösterdiği zaman iltifat etmeyi de bilin. Olumlu davranışların takdir edilmesi onların pekişmesini sağlar.

*Çocuğunuz yatmadan önce ona varlığınızı ve sıcaklığınızı hissettirin. Küçükse bir süre yatağına gidip okşayın, kitap okuyun, güzel şeyler söyleyin. Daha büyükse ve o gün onu olumsuz etkileyen bir şey olduysa o konuda konuşun, rahatlatmaya çalışın.

*Onun herhangi bir konuda gösterdiği çabayı takdir edin. Denediği şeyi başaramazsa küçük düşürücü cümleler kurmayın.

Çocuklarda Sağlıklı Beslenmeye Dair Önemli İpuçları

Her ebeveyn bebeğini ya da çocuğunu en doğal, en sağlıklı, en zengin gıdalarla beslemek ister. Ancak çocuklarda sağlıklı beslenme düzeninin oturtulması hem emek ister, hem de biraz zaman alır. Özellikle erken yaşlarda yüksek oranda yağ ve şeker içeren yiyeceklere alışan çocukların bu alışkanlıklarını kırmaları zor olabilir. Bu nedenle yapılacak en iyi şey çocuklarda beslenme alışkanlıkları hakkında bilgi edinmeye ve bunları uygulamaya çocuğunuz henüz çok erken yaştayken başlamanız olacaktır. İster işin henüz başında, ister en kıymetli varlığınızın bugüne kadarki sağlıksız yeme alışkanlıklarını değiştirme amacında olun, yazımızda sizlerle paylaşacağımız sağlıklı ve dengeli beslenme tavsiyeleri hem çocuğunuzun, hem de ailenizin genel sağlığı açısından işinize yarayacaktır.

1. Eve giren gıdaların kontrolü ebeveynlerdedir. Eve hangi yiyeceklerin alınacağına ve ne zaman tüketileceklerine siz karar verirsiniz. Çocuğunuz birlikte markete gittiğinde sizi abur cuburların olduğu reyona yönlendirmeye çalışsa da buna mümkün olduğunca direnmelisiniz, çünkü çocuklar evde her çekmecede kolayca ulaşabilecekleri sağlıksız yiyecekler bulunmadığında daha sağlıklı ve besleyici seçeneklere yönelmeyi öğrenirler. Yine de kendilerini bir şeylerden mahrum bırakılmış hissetmemeleri için en sevdikleri atıştırmalığı haftada ya da iki haftada bir kez olmak üzere satın almayı düşünebilirsiniz.

2. Çocuklar yemeklerini seçmede söz sahibi olmalıdır: Çocukların sağlıklı beslenme dahil herhangi bir konuyu yalnızca kurallar çerçevesinde değil, gerçekten akıllarına yatarak öğrenmeleri için o konuya mutlaka dahil olmaları gerekir. Bu nedenle belirlenmiş ana ve ara öğün zamanlarında çocuğunuzun sizin hazırladığınız yiyecekler arasından istediklerini seçmesine ve bunlardan istediği kadar yemesine izin vermeniz gerekir. Burada önemli olan çocuğun aralarından seçim yapacağı yiyeceklerin tamamının, hiç değilse büyük çoğunluğunun sağlıklı seçenekler olmasıdır.

3. “Tabağındakini bitir.” anlayışından uzaklaşın: Çocuğunuzun kendi açlığının sesini dinlemeyi ve kendi kararlarını akıllıca vermeyi öğrenebilmesi için karnı doyduğunda masadan kalkmasına izin verin. Her zaman başkasının doldurduğu bir tabaktaki yemeği bitirmesi beklenen çocuklarda dengeli beslenme alışkanlığının gelişmesi son derece zordur. Bunun yerine masadaki sebzeden 1-2 kaşık alınmadan başka bir yemeğe geçilmemesi, eğer yemekten sonra tatlı yenmek isteniyorsa öncesinde mutlaka daha sağlıklı bir yemekten de bir parça tüketilmesi gibi kurallar koyabilirsiniz.

4. Sağlıklı beslenme erken yaşta başlar: Bebeklik çağı iyi değerlendirilirse çocuklarda sağlıklı beslenme pratiğinin geliştirilmesi açısından son derece verimli bir zaman dilimi olabilir. İnsanlar hangi tatları sevdiklerini, hangilerinden ise hoşlanmadıklarını büyük oranda bebeklikte anlarlar. Ancak bir bebeğin herhangi bir gıdayı beğenip beğenmediği tek seferde anlaşılamaz. Örneğin bebeğinizin bezelyeden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamak için 2 çorba kaşığı kadar bezelyeyi 3-4 günlük aralarla, farklı yemeklerle birlikte ona sunmanız gerekebilir. Böyle bir durumda bebeğinizi ya da çocuğunuzu sunduğunuz yemeği tüketmeye zorlamaktansa ondan yalnızca 1-2 lokma almasını ve kararını birkaç denemeden sonra vermesini isteyin.

5. İçeceklere dikkat: Çocuklarda beslenme ve içecekler söz konusu olduğunda eleştiri okları genellikle kola, gazoz gibi asitli ve gazlı meşrubatlara yönelir. Ancak çocukların sıklıkla tükettiği aromalı süt, meyve suyu gibi içecekler de yüksek oranda şeker ve katkı maddesi içerebilirler. %100 meyve sularının bile günde 1-2 bardaktan fazla tüketilmesi fazlaca boş kalori alımına sebep olabilir. Her yaştan çocuğun tüketebileceği en sağlıklı içecekler su ve sade süttür.

6. Yemeği sevgiyle bir tutmayın: Çocuğunuza onu sevdiğinizi göstermenin ona sevdiği yemekleri hazırlamaktan çok daha iyi yolları olabilir. Bir annenin ya da babanın çocuğu için lezzetli yemekler, tatlılar ya da hamur işleri hazırlaması göze her ne kadar masum görünse de, erken yaşta yemeği bir sevgi göstergesi olarak kodlayan çocukların yetişkinlik çağında açlık dışında üzüntü, stres, sıkıntı gibi sebeplerle sık sık yemek yemeye ve kilo kontrolü sorunları yaşamaya yatkın oldukları bilimsel araştırmalarca kanıtlanmıştır. Bu durum göz önüne alındığında kocaman bir sarılış, biraz övgü, ilgi ve/veya baş başa geçirilen zamanın çocuklar için bir tepsi börekten çok daha faydalı ve doyurucu olacağını söylemek mümkündür.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …