Blog

Dozen of articles. Improve your lifestyle now!

Çocuğunuz Sinirlendiği Zaman Kaçınmanız Gereken 7 Hareket

Çocukluk veya ergenlik çağındaki kızınız ya da oğlunuz bir öfke krizi geçirdiği zaman neler yapıyorsunuz? Siz de ona kızgın bir şekilde bağırıp çağırıyor musunuz, donup kalıyor musunuz, yoksa teslim olup istediğini yapıyor musunuz? Tepkiniz duruma göre değişiyor da olabilir. Çocuğunuz sinirlendiği zaman bu durumla başa çıkmakta güçlük çekiyorsanız, yalnız değilsiniz. Çocukluk döneminin kızgınlık ve öfke nöbetleri ebeveynlerin karşı karşıya kaldığı en zor durumlardan biridir.

Çocuğunuzun öfke içinde olduğu zamanlarda yukarıdaki tepkilerden birini veriyorsanız zaman içinde bu durumu size karşı kullanmaya başlar. Bir sinir krizi geçirerek sizi ürkütüp istediği şeyi yaptırabileceğini veya yaptığı bir hata için biraz bağırıp çağırma duymaktan başka bir bedel ödemesi gerekmeyeceğini bilir. Bir şeyden sorumlu tutulmaktan veya yaptığının sonuçlarıyla yüzleşmekten kaçınmak için bir öfke nöbeti geçirme yoluna gider. Bunu engellemek için ona öfkesini yönetmeyi öğretmeniz gerekir. Bunun için atmanız gereken ilk adım da, kendi tepkilerinizin üstesinden gelmeyi öğrenmenizdir.

Sinirli bir çocuk ile baş etmek kolay bir şey değildir, hatta bazen çok zor da olabilir. Ama bilinçli ve sabırlı davranarak bunu başarabilirsiniz. Aşağıda bu konuda işinize yarayacak bilgiler bulabilirsiniz.

Çocuğunuz Sinirlendiği Zaman Yapmamanız Gereken Şeyler

1.Üzerine Gitmeyin

Çocuğunuz bir şeye sinirli bir tepki verdiğinde veya bir öfke krizi geçirdiğinde üstüne gitmekten kaçının. Şiddetli bir öfke içindeki bir çocuğa verilebilecek en kötü tepki budur. Hatta yaşı çok küçük değilse fiziksel olarak da çok yakınında durmamanızı tavsiye ederiz. Patlayıcı bir öfke içindeki bir çocuk kontrolden çıkabilir. O anda vücudu adrenalin pompalamaktadır, mantığı beynini terk etmiştir ve savaşma ihtiyacı içinde olabilir.

O anda üstüne giderek elde edebileceğiniz tek şey onun öfkesini daha da ateşlemektir. Bu sırada bir şeyler söylemeye çalışmaktan da kaçınmalısınız. Evet, annesi veya babası olarak onunla baş etmek, onu yatıştırmak, durdurmak zorunda olduğunuzu hissedersiniz. Ancak, kimsenin canı yanmıyorsa, ortada bir güvenlik sorunu veya yaşamı tehdit eden bir durum yoksa bir süre geri çekilip uzak durmak en iyisidir.

2.Duygusallıkla Ani Bir Tepki Vermeyin

Çocuğunuz sinirlendiğinde ani bir duygusal tepki vermeniz olayların tırmanmasına yol açabilir. Bunun yerine biraz birkaç derin nefes alın ve objektif olmak, kontrollü davranmak için elinizden geleni yapın. Çocuğunuz yeterince büyükse ve bu bir sorun yaratmayacaksa olay yerinden biraz uzaklaşın. Neler yapmanız gerektiğini kendinize hatırlatın: Bunu duygusal değil, mantıklı bir şekilde halledeceğim. / Şimdilik sessiz kalacağım, konuşmak için doğru zamanı bekleyeceğim. / Çileden çıkmayacağım.

Çocuğunuz sinirlendiği zaman en doğru şekilde davranmayı istersiniz, ama bunu her seferinde mükemmel bir şekilde yapamayabilirsiniz. Bu durumda pes etmeyin. Sizin de onun karşısında duygularınızı ve tepkilerinizi nasıl yöneteceğinizi öğrenmeniz gerekiyor ve bu bir günde öğrenilecek bir şey değildir. Her defasında belli bir şeyi başarmayı hedefleyin. Giderek bu konuda daha iyi olacaksınız.

3.Çocuğunuzun Öfkesiyle İlgili Temelsiz Çıkarımlar Yapmayın

Çocuğunuzun davranışı haklı olmasa bile, öfkesinin makul bir gerekçesi olabilir. Hayal kırıklığına uğramak, mutsuz veya kızgın olmak sadece yetişkinlere özgü bir durum değildir. Herkes bazen böyle şeyler hissedebilir.

İnsanların haklı sebeplerle düş kırıklığına uğrayabileceğini ve bu durumu kızgınlıkla ortaya koyabileceklerini unutmayın. Çocuğunuz bakış açısını saygılı ve sakin bir şekilde açıklamıyorsa onu bir süre yalnız bırakmanız, sakinleşmesi için zaman vermeniz gerekebilir. Ona neden sinirlendiğini anladığınızı ve böyle hissettiği için üzgün olduğunuzu söyleyin. İnsanlara veya nesnelere zarar vermiyor, başka birini incitmiyorsa duruma müdahale etmeyin. Çocuğunuzun bir durum karşısındaki hislerini kontrol edemezsiniz. Yapabileceğiniz tek şey yapacaklarının sonuçlarını ona bildirmek ve yaptıklarından sorumlu tutmaktır. Onun kızmasına kızmanız, durumu daha kötü hale getirebilir.

Çocukların sinirlenmesinin normal olduğunu unutmayın. Hepimiz bir şeylere kızarız. Aslında sorun, öfkenin kendisi değil, sonucunda ortaya çıkan davranıştır. Çocukların hayal kırıklığına toleransı düşüktür. Çocuğunuzun sizinle her zaman mutlu olmasını, bütün kararlarınızdan hoşlanmasını beklemeyin. Bazen size de kızabileceğini kabul edin.

4.Kızgın Bir Çocuğu Mantıklı Olmaya Davet Etmeye Çalışmayın

Çocuğunuz sinirlendiği zaman onunla akılcı bir konuşma yapmaya çalışmayın; bu işe yaramayacaktır. Bir şey yüzünden hayal kırıklığına uğradıysa ve siz onu mantıklı düşünmeye sevk etmeye çalışırsanız muhtemelen daha fazla kızacaktır. O anda çocuğunuzun olaya sizin baktığınız açıdan bakmasını sağlamaya çalışmayın; bu, zaten sinirli bir haldeyken bir de size sinirlenmesine yol açar. Bu davranış, muhalif meydan okuma bozukluğu olan bir çocuk söz konusu olduğunda daha da işe yaramaz hale gelir.

Sinirli bir çocuk ile karşı karşıya olan bir anne veya babanın söyleyebileceği doğru sözlerden biri şudur: “Gerçekten sıkıntılı olduğunu görebiliyorum. Bu durum beni de üzüyor. İkimiz de biraz dinlenelim ve sonra bu konuda yine konuşalım.”

5.Çocuğunuz Öfkeli İken Onu Tehdit Etmeyin, Ceza Vermeyin

Bir sebeple sinirlenmiş olan bir çocuğa davranışları yüzünden bir yaptırım uygulamak, bir ceza vermek için onun sakinleşmesini beklemek gerekir. Kızgınlığı zirvedeyken onu cezalandırmaya kalkarsanız daha büyük bir patlamaya sebep olursunuz. Bunun yerine daha sonra çocuğunuza “Gerçekten çok kızmıştın.” deyin. “Bu öfke anını bir de şimdi düşün, keşke farklı olsaydı dediğin bir şey var mı? Bir dahaki sefere neyi farklı yapmak istersin acaba?”

Ayrıca, bir sinir krizi sonrasında uygulayacağınız cezanın gerçekten gerekli olup olmadığını da düşünmelisiniz. Bazı ebeveynler çocuklarına küçük şeyler için orantısız, büyük cezalar vermeye eğilimlidirler. Ailelerin uygun olan ve olmayan davranışlar, izin verilen ve verilmeyen şeyler hakkında farklı kuralları olabilir. Ama yaptırımlar ve cezaların adaletli olması önemlidir. Ayrıca bir çocuğun da belli sınırlar dahilinde öfkesini gösterme imkanı olmalıdır.

6.(Büyük Çocuklar Ve Ergenler İçin) Daha Sonra Konuşma Fırsatını Kaçırmayın

Durum uygunsa, çocuğunuz yeterince büyükse ve kendisini bu kadar sinirlendiren şey hakkında konuşmaya istekliyse daha sonra oturup konuyu tartışmaya çalışın. Uygun bir cümleyle giriş yapın. Örneğin “Çok kızmıştım biliyorum, sadece bunun okulda olanlarla (Veya konu her ne ise onunla) ilgili olup olmadığını merak ediyorum.” diyebilirsiniz. Sonra çocuğunuzun cevabını bekleyin ve onu gerçekten dinleyin. Sözünü kesmekten de, vaaz vermekten de kaçının. Size açılırsa “Bir dahaki sefere durumu daha iyi idare etmek için ne yapmayı düşünüyorsun?” veya “Senin için yapabileceğim bir şey var mı?” gibi ucu açık sorular sormayı deneyin.

Büyük bir çocuğun veya gencin kontrolü kaybetmesi veya sinir krizi geçirmesinin sebebi çoğu zaman problem çözme becerisinin düşük olmasıdır. Bu yaş dönemlerinde altta yatan sorunlarını çözmeyi henüz öğrenemedikleri için gürültülü tepkiler verirler. Sorun çözmek pratikle öğrenilir. Bazen çocuğunuzla konuşup neler olup bittiğini öğrenerek ona problemlerini halletmesi için yol gösterebilirsiniz.

7.Hedefinizi Gözden Kaybetmeyin

Ebeveyn olarak neyi hedeflediğinizi her zaman kendinize sorun. En önemli görevlerinizden biri çocuğunuza bazı sorun çözme yöntemlerini ve uygun ve sağlıklı davranış biçimlerini göstermektir.

Anne – babalar olarak tek amacımız çocuklarımızı disipline etmek olmamalıdır. Onlara bir şeyler öğretmek ve her konuda rehberlik etmek de çok önemlidir. Çocukların yaşadığı her şey, her sorun veya sinir nöbeti onlara bir ders verilmesini gerektirmez. Fakat bunları onun belli bir durumu bir daha sefere daha iyi ele almasını sağlamak için konuşma ve yardım etme fırsatı olarak değerlendirebilirsiniz.

Yenidoğan Bebek Bakımı İçin 10 Püf Noktası

Dünyaya yeni gelmiş bir bebekle geçirilen ilk birkaç ay ebeveynler için kaotik ve yorucu bir dönem olabilir. Çevrenizden yenidoğan bebek bakımı hakkında birbiriyle çelişen bilgiler alırsınız ve bu kafanızın karışmasına yol açar. Evet, bu gerçekten zor bir deneyim olabilir. Ama aynı zamanda hayatınızın en harika ve yararlı tecrübelerinden biri olacaktır. Aşağıda işinizi kolaylaştıracak bilgiler bulacaksınız. Faydalı olmasını dileriz.

Yenidoğan Bebek Bakımı Nasıl Yapılır?

1.Beslenme

Bebeğin zamanında beslenmesi çok önemlidir. Şartlar uygunsa ilk 6 ay boyunca sadece anne sütü vermelisiniz. Anne sütünün içeriğinde bebeğin hayatta kalmak ve büyümek için ihtiyaç duyduğu hayati besinler ve antikorlar bulunur.

Yeni doğmuş bir bebeğin her 2 – 3 saatte bir ve en az 10 dakika süreyle emzirilmesi gerekir. Göğsünüzü,  bebeğiniz sıkıca kavrayıp emmeye başlayana kadar onun dudaklarına yaklaştırın. Meme ucunu doğru bir şekilde kavradıysa herhangi bir acı veya ağrı hissetmemeniz gerekir.

Bebeğin beslenmesi bittikten sonra memenizin daha az dolu olduğunu hissetmelisiniz. Bu, yeterince süt aldığını gösterir.

Bir sebeple anne sütü veremeyecekseniz veya sütünüz yetersizse doktorunuzla görüşen ve bir mama çeşidi tavsiye etmesini isteyin. Bu durumda bebeğinize her seferinde 60 – 90 ml mama vermeniz gerekir.

2.Göbek Kordonu Bakımı

Bebeğin birinci ayında göbek kordonuna dikkatle bakım yapmalısınız. İlk 2 – 3 haftada, bebeğe banyo yaptırmak yerine vücudunu ılık suyla ıslatılmış bir süngerle silmeyi tercih edin. Bu konuda farklı görüşler de vardır ama bu şekilde göbek bağının ıslanmasını önlemiş olursunuz.

Göbek bölgesi her zaman temiz ve kuru olmalı. Bezini dikkatle, göbek bağına değmeyecek şekilde katlayın. Göbek bölgesinde herhangi bir şey yapmadan önce ellerinizi dezenfekte edin. Bu bölgeyi  yumuşak, nemli bir bezle silin ve temiz, emici bir bezle kurulayın.

Göbek bağının çevresinde şişme, kızarıklık, kötü bir koku, akıntı veya kanama gibi bir belirti görürseniz bebeğinizi bir çocuk doktoruna götürün.

3.Masaj

Vücuduna masaj yapmak bebekle bağ kurmak için çok etkili bir yoldur. Ayrıca bebeğin kan dolaşımı ve sindirimi üzerinde olumlu etkileri olur. Bunun için ideal zaman banyo öncesidir.

Bebeğe masaj yapmak için az miktarda bebe yağını veya losyonunu elinize yedirin. Daha sonra vücuduna yumuşak ve ritmik hareketlerle masaj yapmaya başlayın. Bu sırada bebeğinizle göz teması kurun ve bir yandan da bir şeyler söyleyin.

4.Alt Değiştirme

Yenidoğan bebek bakımı yaparken en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri bebeğin bezinin sıklıkla değiştirilmesidir. Yeterli miktarda anne sütü veya mama alan bir bebek, düzenli bağırsak hareketlerinin yanı sıra, günde minimum 6 – 8 kere bezini ıslatır. Bezini, kirlendiği hissettiğiniz anda değiştirmelisiniz. Bunu günde 10 kere veya daha fazla sayıda yapmanız gerekebilir.

Kirlenmiş bebek bezini değiştirmek için ihtiyaç duyacağınız malzemeler şunlardır: Bebeğin altına serilecek temiz bir örtü, altını silmek için ıslak bez veya bebek mendili, duruma göre pişik kremi veya bebek pudrası ve yeni, temiz bir bez.

Kız bebeklerin altını silerken bezi veya mendili önden arkaya doğru getirmeye çok dikkat edin. Ve bebeğinizin her gün birkaç saati bezsiz olarak geçirmesini sağlayın.

5.Gaz Çıkarma

Bebeği besledikten sonra gazını çıkarmak gerekir. Bebekler meme emerken hava da yutarlar. Bu, midelerinde gaz oluşmasına sebep olur ve sancı yapabilir. Bebeğin gazını çıkarmak yuttuğu fazla havanın çıkmasını, böylece sindiriminin rahatlamasını sağlar. Bunu yapmanın yollarından biri bebeği, çenesi omzunuza yaslanacak şekilde nazikçe göğsünüze yaslamak ve diğer elinizle sırtınızı hafif hafif ovalamaktır.

6.Yenidoğan Bebek Nasıl Tutulur?

Yenidoğanın boyun kasları başını bağımsız olarak dengede tutacak kadar güçlü değildir. Bu durum üçüncü aya kadar devam eder. Omurgası da hala gelişme aşamasındadır. Bu yüzden, başını ve boynunu iyice desteklediğinizden emin olun.

7.Uyku Düzeni

Bebeklerin ilk 2 aya kadar her gün yaklaşık 16 saat uyumaları gerekir. Genellikle 2 ila 4 saat kadar uyur, acıktıkları veya altları kirlendiği zaman uyanırlar. 3 saatte bir beslemek için bebeğinizi uyandırmanız gerekebilir.

Bebeğiniz ideal yenidoğan uyku düzenine uygun bir şekilde uyumuyorsa endişelenmeyin. Bazı bebeklerin uyku döngüsü farklı olabilir. Boğulmasını önlemek için her zaman sırtüstü yatırın. Uzun uzun uyuduğu zamanlarda başının pozisyonunu arada bir değiştirin. Arada bir bebeğinizle birlikte kestirmek için zaman ayırın.

8.Banyo

Yenidoğan bebeğin yıkanması hassas bir iştir. Göbek kordonu düştükten sonra bebeğinizi haftada 2 – 3 kere yıkayabilirsiniz. Yatırmadan önce yıkarsanız daha sağlıklı ve huzurlu bir uyku uyur.

Bebeği yıkamaya götürmeden önce banyo yaptıracağınız yerin durumundan ve malzemelerin eksik olmadığından emin olun. Genel olarak ihtiyaç duyacağınız banyo malzemeleri şunlardır: Bir bebek küveti, yumuşak bir bebe sabunu veya şampuanı, ılık su, temiz bez ve kıyafetler, iyi bir bebe losyonu veya kremi, yumuşak ve temiz bir havlu.

Bebeği rahatça yıkamak için eşinizden veya bir aile üyesinden onu tutması ve başının suyun üstünde olmasını sağlaması için yardım isteyin. Fazla miktarda sabun veya şampuan kullanmayın. Saç derisini, saçlarını, boynunu, yüzünü, burnunun çevresindeki kuru sümükleri temizlemek için yumuşak bir bez kullanın.

Banyo faslı sona erdiğinde bebeğinizi nazikçe kurulayın, temiz bezini bağlayın ve temiz kıyafetler giydirin.

9.Yenidoğan Bebekle Oynarken, Onu Taşırken Ve Tutarken Nelere Dikkat Edilmeli?

Bebeğin iç organları çok narindir. Bu yüzden onu sert ve hızlı bir şekilde sallamaktan kaçınmalısınız. Oynamak amacıyla da havaya da atmayın, zira bu tehlikeli olabilir.

Bebeğe temas etmeden önce elleriniz tertemiz olmalı. Buna her seferinde dikkat edin. Yeni doğanların bağışıklık sistemi henüz tam olarak gelişmemiş durumdadır, bu yüzden enfeksiyonlara karşı hassas olurlar.

Her gün kısa bir süre için karnının üstüne yatırın, böylece boynu ve sırt kasları güçlenir. Ayrıca, bu şekilde yana doğru bakacağından, görüş açısı da genişler.

Bebeğinizi dışarıya çıkarırken arabasına veya taşıyıcısına güvenli bir şekilde yerleştirdiğinizden emin olun.

10.Tırnak Temizliği

Dünyaya yeni gelmiş bebeklerin tırnakları çok hızlı uzar. Yüzünü veya vücudunu çizmemesi için bebeğin tırnaklarını her zaman kısa tutmak gerekir. Tırnakları yumuşak olur, ona göre bir makas kullanın. Aynı zamanda hassastırlar. Çok derin keserseniz bebeğin canı yanabilir. Bu işi bebek uyurken nazik bir şekilde yapmayı deneyebilirsiniz. Batmalara yol açabileceğinden, tırnak kenarlarını fazla kırpmamaya dikkat edin.

Hasta Yakını Stresi ve Durumu Kolaylaştıracak Tavsiyeler

Kronik bir sağlık sorunu olan birine bakım vermek alışveriş yapmak, yemek hazırlamak ve yedirmek, kişinin ve yaşadığı …

Bebekler Ne Zaman Su İçebilir?

Boğazınızın kuruduğunu hissettiğiniz sıcak bir günde doğal olarak bir bardak suya uzanırsınız. Bu, 2 – 3 aylık …

Kreş Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken 8 Nokta

Çocuğunuzu bir kreşe vermeyi düşünüyorsanız onun için en iyi şartları sağlayacak bir yer bulmayı istersiniz. …